Fosfin kullanılarak yapılan fumigasyonlarda; belirli düzeydeki konsantrasyonun belirli sürelerde ortamda tutulması başarı açısından en önemli kuraldır. Fosfin ile fümigasyonda konsantrasyondan öte uygulama süresinin başarı açısından daha önemli olduğu; hatta çok yüksek konsantrasyonlarda zararlıların ölmediği ve koruyucu narkoza girdiği bilinmektedir. Araştırmalar yüksek dozlarda kısa süreli fümigasyon yerine düşük dozlarda uzun süreli fümigasyon uygulamalarının tercih edilmesi gerektiğini göstermiştir.
Ülkemizde fosfin ile fümigasyon başta tahıllar olmak üzere baklagiller, kurutulmuş meyvelerde ve değirmen fümigasyonunda kullanılmaktadır. Ancak uygulamada sıklıkla etkinlik açısından sorunlar ile karşılaşılmaktadır. Fümigasyonda genel kural olarak fümigasyonun yeterince gaz geçirmez ortamlarda yapılması ve fümigasyon süresince gaz konsantrasyonunun takip edilmesidir. Gelişmiş ülkelerde fümigasyon yapılacak ortamın uygunluğunun belirlenmesinde “gaz geçirgenlik testi” yapılması zorunludur. Şayet ortam bu test sonucu istenen koşulları karşılıyorsa fümigasyon yapılabilmektedir. Ülkemizde ise fümigasyonun yapılabileceği ortamın koşullarını tanımlayan bir yönetmenlik bulunmamakta ve bu nedenle gaz geçirgenliği konusunda olumsuz koşullar sıklıkla yaşanmaktadır.
Fümigasyonda genel kural hangi fümigant kullanılırsa kullanılsın gaz konsantrasyonunun uygulama süresince sık aralıklarla ölçülmesi ve kaydedilen gaz konsantrasyonlarına göre uygulamanın yönlendirilmesidir. Ülkemizde özellikle fümigasyonda gaz konsantrasyonlarının fümigasyon süresince ölçülmesi konusunda çok büyük eksiklik bulunmaktadır. Bu nedenle fümigasyon belirli doz ve süre kapsamında yürütülmekte, sonuç olarak sıklıkla başarısı düşük sonuçlar ile karşılaşılmaktadır. Bu durum özellikle fosfinde direnci tetikleyen koşul olarak karşımıza çıkmaktadır.